Dolar 27,1418
Euro 28,9323
Altın 1.681,16
BİST 8.039,18
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 31°C
Açık
İstanbul
31°C
Açık
Paz 26°C
Pts 26°C
Sal 25°C
Çar 24°C

 Ben senin cemâziyelevvelini bilirim’

25 Mart 2021 12:21
78

Ne oldum delisi olan, dünün garibanlarının bugünün havalılarının cemaziyelevvellerini anlatan ibretlik bir hikâye!..
*
Osmanlı döneminde arşivciliğe büyük önem verilir ve devlete ait her belge titizlikle saklanırdı…
O dönemde devlet dairelerinde her ayın evrakı bez bir torbaya konur, üzerine de ait olduğu ayın adı yazılırdı… O dönemde Hicrî takvim kullanıldığından torbalar üzerine yazılan ayların adı da Recep, Şaban, Ramazan… Cemaziyelevel, Cemaziyelâhır… şeklinde idi. Sene sonunda on iki aya ait evrak torbaları arşive kaldırılırdı.

Yıllardan birinde cemâziyelevvel ayına ait belgelerin bir sandığa konulup, sandığın kapağı mühürlenerek belgelerin başka bir yere götürülmesi gerekmiş…
Arşivde görevli dar gelirli bir memur, istenilen belgeyi sandığa boşalttıktan sonra eski yıllara ait boş torbayı alıp evine götürmüş.
Bir süre sonra da yoksulluk nedeniyle bu torbadan kendine don gömlek, iç çamaşırı diktirmiş ve giymeye başlamış.

Torbanın üzerindeki saf bezir işi mürekkep, çamaşırın birkaç kez yıkanmasına rağmen çıkmamış ve torbanın üzerindeki cemâziyelevvel yazısı, iç çamaşırın arka bölümünde olduğu gibi kalmış.
*
Bir gün hamama giden gariban kâtip, orada daire arkadaşları ile karşılaşır…
Arkadaşları garibanın iç donunun üzerinde yazılı kalan cemaziyelevvel yazısını fark ederler, lakin gariban utanmasın, mahcup olmasın diye de ses çıkarmamışlar…
*
Gel zaman git zaman torba hırsızının şansı dönmüş, işyerinde yükselmiş, makam sahibi olmuş…
Artık kadife astarlı samur kürkler, mücevher işlemeli kaftanlar giyer olmuş…
Eski kalem arkadaşlarına tepeden bakar, hava atar olmuş…
*
Bir gün, dünün garibanı o günün makam sahibi eski arkadaşlarından biriyle tartışır… Arkadaşının gururunu incitici sözler sarf eder… Arkadaşı da artık dayanamaz, “Yürü git be!.. Kime caka satıyorsun? Ben senin cemaziyelevvelini bilirim!..” demiş.
*
“Ben senin Cemâziyelevvelini bilirim” sözü o günden sonra, herhangi bir kişinin geçmişteki bir kusurunun unutulmadığını “üstü kapalı bir biçimde” anlatmak için kullanılır olmuş…
*
Evet, kusursuz insan olmaz…
Hiç kimse ne oldum delisi olmamalı…
Gün gelir, devran değişir… Makamlar el değişir…
Kişinin cemaziyelevvelleri yüzlerine vurulur!..

http://habervizyon.com/wp-content/uploads/2022/11/emin-omu-balik-ekmek-reklam-scaled.jpg

Vesselam…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.