Dolar 27,3824
Euro 29,0085
Altın 1.630,05
BİST 8.334,94
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Yağmurlu
İstanbul
22°C
Yağmurlu
Pts 23°C
Sal 23°C
Çar 23°C
Per 23°C

Çocuklarımıza Muhabbeti Öğretebiliyor muyuz?

30 Mart 2021 08:53
86

Eğitimci yazar Sait Çamlıca tarafından, çocuklarımızın eğitimi ile ilgili yazısının herkes tarafından bilinmesinde fayda mülahaza ettiğimden bu köşede yayınlanmasına karar verdim.

“Hocam siz bize kitap okuyun, kendinizi yetiştirin diyorsunuz. Anne babasının elinde kitap görmeyen çocuklara ders çalışma alışkanlığı kazandırmakta zorlanıyoruz diyorsunuz. Söylediklerinizde haklısınız. Ancak benim merak ettiğim başka bir şey var. Bizim anne babalarımız okuma yazma bilmiyordu. Evlerimizde kütüphane de yoktu. Onlar bizi nasıl terbiye etti?”

Sorular, düşünen insanın zihnine atılan oltalar gibidir. Özellikle de zor sorular, çok daha ufuk açıcı olur. Konferanslarıma yeni başladığım yıllarda, bana sorulmuş en önemli sorulardan birisi yukarıda yazdığım soruydu. Nerde kim tarafından sorulduğunu hatırlamasam da, o soruya bulduğum cevap bana çok güzel ufuklar açtı.

http://habervizyon.com/wp-content/uploads/2022/11/emin-omu-balik-ekmek-reklam-scaled.jpg

Eskiden çocuk eğitimi kitapları mı vardı? Eskiden çocuk eğitimi ile ilgili konferanslar mı vardı? Eskiden aile danışmanları mı vardı? Eskiden çocuk psikologları mı vardı? Buna rağmen, eskiden çocukları nasıl terbiye ediyordular. Kaybolduğundan hepimizin muzdarip olduğu ahlaki değerleri yeni nesillere nasıl aktarıyordular?

Bu soruların cevabını, hem yapılan araştırmalardan istifade ederek, hem de sizleri çocukluğunuza götürerek vereceğim.

“Aranızda beş taş oynamayı bilen var mı?” sorusunu, Türkiye’nin her köşesinde sordum. Elazığ’da, Antalya’da, Sinop’ta, Edirne’de, Şanlıurfa’da… Her sorduğum salonda tatlı bir tebessüm gözlemledim. Çocukluğunda kardeşleriyle, akrabalarıyla, arkadaşlarıyla halının üzerinde oynadığı oyunları hatırlıyor insanlar. Benim çocukluğum Almanya’da geçtiği halde, bizde çocukken beş taş oynardık kardeşlerimle. Bazen annem de dahil olurdu oyunlarımıza.

http://habervizyon.com/wp-content/uploads/2022/11/emin-omu-balik-ekmek-reklam-scaled.jpg

Oyunun adı önemli değil. Oyunlarla çocuğun zihinsel gelişimini sağlamak, bugünün modern eğitim sistemlerinde, en çok üzerinde durulan ve çalışılan konularından birisidir. Bilinçli bir eğitim sonucunda olmasa bile, eskiden evde aile muhabbetleri, kardeş ilişkileri bu oyunlarla sağlanırmış. Bu oyunları çocuklarına öğreten anne babalar, oyunların çocuk gelişimindeki etkisini bilmeseler de, mutlaka öğretirmiş.

Çocuk oyunu deyip geçmeyin. Bu oyunun içinde muhabbet, rekabet, kazanma, kaybetme, tartışma, yenilgiyi kabullenme, kazanmak için daha dikkatli olma gibi beceriler kazandırılıyordu çocuklara. Dikkat edin, bu anneler, çocuk gelişimi, ana okulu öğretmenliği mezunu falan değildiler.

En önemlisi, aile içi muhabbetler, genelde bu oyunlar çerçevesinde gerçekleşirdi. Kavga etmeye başladıklarında araya giren anne babalar, bazen çocuklarıyla beraber oyunlar oynar, onlara hayata dair hatıra ve tecrübelerini anlatırlardı.

Muhabbet, Arapça kökenli bir kelimedir. Habib, habîbî gibi kelimelerde aynı kökten türetilmiştir. Habib, sevgili demektir. Muhabbet etmek, birbirini seven insanların birbirleriyle sohbet ederek vakit geçirmesi demektir. Sahabe kelimesinin, sohbet eden insanlar anlamına geldiğini de hatırlatmak isterim.

Aile içi muhabbetlerin içini, sonu ahlaki değerlerle biten hikâyelerin süslediğini, bu hikâye ve tecrübelerin çocukların hayat yolculuğunu aydınlatan bir ışık olduğunu unutmamak gerekiyor.

Eski aile yapısı içerisinde, tarladan yorgun dönen baba, evde akşama kadar hazırlık yapan anne modeli vardı. Bugün aile hayatı değişime uğramış olabilir. Ancak değişmeyen tek şey, ailenin akşam bir araya geldiğidir.

Muhabbetin ödülü ve bedeli… kaybolan muhabbetin bedelinin ne kadar ağır olduğunu, muhabbet ortamını yeniden inşa etmenin aileye, çocuğa ve topluma ne kadar faydalı olacağını bir kez daha görmüş olduk.

Bugün belki beş taş oynamayı çocuklarınıza sevdiremeyebilirsiniz. Ancak önemli olan oyunun kendisi değil, görevidir. Bilgisayar çağında beş taş oynamayı sevmez çocuklar. Bilgisayar oyunu da olsa, çocuğunuzla birlikte oynayın. Akşam yemeği kadar kısa bir süre de olsa, onlarla muhabbet edin. Muhabbeti kaybetmek, bazen, çocuğu kaybetmek anlamına gelebilir.

Sevdiklerinizi muhabbetle kucaklamanız temennisiyle…

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.