Kanal İstanbul projesine karşı çıkanlar!…
Bugün Kanal İstanbul Projesine karşı çıkanlar, geçmişte de ülke menfaatine gerçekleştirilmek istenen her projeye karşı çıkmışlardı.
Geçmişi şöyle bir hatırlayalım. Boğaziçi köprüsü yapılması kararlaştırılınca, o yılların solcuları CHP’nin de katılımı ile köprünün yapılmasını engellemek için büyük mitingler düzenlemişlerdi. Aynı şekilde Keban barajı inşaatını da durdurmak üzere direnişler başlatmışlardı. Ülkede bu kadar aç insan varken, köprüye ve baraja ne gerek var diyorlardı. Keban barajı için de, bu kadar elektriği ne yapacaksınız, toprağa mı gömeceksiniz diyorlardı.
CHP ve bu zihniyeti taşıyanlar, ülkedeki her yeni yatırım ve projeye hep aynı şekilde karşı durmuşlar ve engellemek üzere ellerinden geldiğince direnç göstermişlerdir.
Yakın geçmişte Şehir hastanelerinin yapılmasına, Otoyolların yapılmasına, hızlı tren raylarının döşenmesine, Havaalanları projelerine, Marmaray ve Avrasya tünellerinin açılmasına, metro inşaatlarına, savunma sanayinin geliştirilmesine, yerli ve milli silahlarımızın üretimine hep karşı durmuşlardı.
Gelelim Kanal İstanbul Projesine, diğer projelerin tamamı tamamlanmış ve milletimizin hizmetine sunulmuştur. Sıra Kanal İstanbul Projesinin hayata geçirilme aşamasına gelmiştir. Bu arada bilindiği gibi İstanbul Büyük Şehir Belediyesi CHP’nin eline geçmiştir. CHP İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığını aldığı günden itibaren Kanal İstanbul Projesini engellemek için büyük bir çaba içine girmiştir.
Beklendiği üzere, İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin başlattığı engelleme çabalarına aynı zihniyeti taşıyan solcu örgütler, dernekler, vakıflar, Üniversite çevreleri, Odalar, barolar, İşadamları dernekleri de destek vermeye başladılar.
Gezi olaylarını başlatanlar ve destekleyenlere baktığımızda, bu iddiamızın ne derece doğru olduğunu rahatlıkla görebilmekteyiz. Gezi olaylarını nihayete erdirmek üzere o günkü gezi organizatörü dernek ve odalar hükümetle pazarlığa oturmuş ve başta Kanal İstanbul olmak üzere, o günlerde henüz tamamlanmamış olan havaalanı ve diğer projelerden derhal vazgeçilmesi şartını öne sürmüşlerdi.
Şimdilerde aynı şekilde CHP ile her dönem ve her daim işbirliği içinde olan tüm bu kuruluşlar Kanal İstanbul Projesinin gerçekleştirilmemesi uğruna bir araya gelerek direniş başlatmışlardır.
Gelelim Kanal İstanbul’un İstanbul ve ülkemiz için taşıdığı önem ve ehemmiyeti anlatmaya;
Kanal İstanbul dünyada gerçekleştirilecek ilk ve tek kanal projesi değildir. Başta Süveyş ve panama olmak üzere bir çok yerde Kanal projeleri gerçekleştirilmiştir. Bu devletler bu kanallar sayesinde büyük miktarda kazançlar elde etmektedirler.
Dünya ticaretinin önemli bir bölümü denizlerden sağlanmaktadır. İstanbul Boğazından da artık boğazın kaldıramayacağı çapta gemi geçişleri olmakta, bu hem boğaz trafiğinin yoğunluğunu artırmakta, hem de boğaz için tehlikeler oluşturmaktadır. Eskiye göre hem gemi geçişleri artmış, hem de bazı gemilerin tehlikeli madde taşıması dolayısıyla İstanbul boğazı bu yükü kaldıramaz duruma gelmiştir..
Dünya ticaret hacminin her daim artış gösterdiğini de göz önüne alırsak, kanal İstanbul projesinin hayata geçirilmesi ile ülkemizin buradan elde edeceği gelir de oldukça yüksek seviyelerde olacaktır. Bu projenin gerçekleştirilmesi ülkemiz için büyük bir gelir kaynağı oluşturacaktır. Kısaca bu projenin hayata geçirilişi ile hem ülkemiz hem de İstanbul kazanacaktır. Dünya ticareti de bu kanal sayesinde kazançlı çıkacaktır.
Böylesine ehemmiyetli ve önemli bir projenin gerçekleştirilmesi için, Türkiye’nin düşmanlarının karşı çıkmasını normal karşılamamız mümkün, ancak içimizden bazıları ve birilerinin bu projeye karşı durmasını ve engellemek üzere direnmelerini anlamamız ve normal karşılamamız mümkün değildir.
Akl-ı selim sahibi tüm vatandaşlarımızın, vatanımızın milletimizin geleceğini düşünen tüm çevrelerin, Milliyetçiyim diyen herkesin bu projeye destek vermesi ve gerçekleştirilip hayata geçirilmesi için tüm engellerin berhava edilebilmesi hususunda devletimizin yanında yer almasını beklemekteyiz.