MİLLİ VE STRATEJİK İHRAÇ TARIM ÜRÜNÜ FINDIK
Dünya Fındık ihtiyacının neredeyse %60 ını karşılayan Türk Fındığı bu özelliği ile önemli kazanç getiren tarım ürünü olma vasfını sürdürüyor. Ve fakat bu kazancın hangi oranda sahibi üretici olduğu sorusu da hala muamma oluşunu muhafaza ediyor desek yeridir sanırım.
Yıllarca manav ve tüccar tabir edilen Fındık ticareti ile uğraşanlardan ihtiyacı dolayısıyla nakit borç kullanan üretici, mahsülünü hasat ettikten sonra emanet denilen yöntem ile borçlu olduğu Manav veya Tüccar’a teslim etmesi ve dahi bir sonraki yıl için ihracatçının Alivre satış tabir edilen, önden belirlenmiş fiyat ile yurt dışı satış bağlantısı yapmış olması faktmrleri nedeniyle Fındık fiyatı üreticinin müdahil olamadığı yöntemler ile belirlenmekte, üreticinin kazancı az, manav, tüccar ve ihracatçının kazancının daha fazla olduğu bir süreçler zinciri yaşanmakta idi.
Yıllarca Üretici kooperatifi olarak kurulan Fiskobirlik aracılığıyla fındık fiyatını regüle etme, taban fiyat belirleyerek alım yapma yöntemi ile serbest piyasada var olan bu Üretici Tüccar ilişkisine dayalı kilitlenme açılmaya, düzenlenmeye çalışılsa da, kötü yönetilen Fiskobirlik’in dar boğaza düşmesi sonucu Fındık fiyatı tamamen serbest piyasa koşulları ile belirlenmek pozisyonuna düştüğünden, üreticinin de kazancı giderek düştü doğal sonucu yaşandı.
Özellikle son 3 sezondur TMO aracılığıyla Devlet, Taban fiyat açıklamak ve Fındık satın almak suretiyle Fındık fiyatı açısından piyasa düzenleyici rolünü aktif olarak tekrar yerine getirmeye başlayınca Fındık’tan Üretici’nin de giderek artan bir trendde kazanç sağlamaya başladığını ifade etmek de yanlış olmaz sanırım.
Bilhassa Türkiye Fındığının bir numaralı ihracatçısının İtalyan Ferrero tarafından satın alınarak, neredeyse tek Türk Fındık İhracatcısı konumuna gelmesi akabinde, iyi kötü düzene girmiş olan Fındık Piyasası’nda yeniden manüplasyonlar başladığını söylemek de yanlış olmaz sanırım. İhracatçı Ferrero ile Fındık ihraç anlaşmaları, alivre satış bağlantıları yapan yerli Tüccarların, Tekel konumuna gelen Ferrero’ya bağımlılığı Türk Fındığı’nda kısır döngü oluşturması sorunu ile yeniden karşı karşıya kalınmış oldu. Bu durum Tekel haline gelen, gelmeye çalışan Ferroro’nun daha çok kazanmak egosunu okşadı desek yeridir zannederim. En çok fındığı ben alıyor, ben ihraç ediyorum Egosu ile fındık fiyatını da ben belirlemeliyim anlayışıyla hareket eden Ferrero, Devlet tarafından açıklanan taban fiyat altında fındık almak çabasına devam ediyor. Bu sebepledir ki bu sezon 26-27 TL seviyesine kadar tırmanan Fındık fiyatı serbest piyasada 23.5 TL seviyesine düşmüş bulunuyor.
Bu sene mahsülün şişirilmiş rekoltenin çok altında olması ve fiyat artacağı beklentisi içerisinde Üreticinin emanete fındık vermemesi ve satmaması nedeniyle giderek artmakta olan Fındık fiyatına, müdahale yoluyla, üreticiyi fiyat düşüyor paniğine sürükleyerek arzı fazlalaştırıp fiyatı daha da düşürmeye çalışan manüplatörlerin planı devreye sokulmuş vaziyette gözüküyor.
Devlet bu noktada TMO aracılığıyla piyasayı düzenleme, üreticiyi ve milli, stratejik, ihraç tarım ürünü Fındığı korumak adına müdahilliğini revize ederek sürdürmelidir. Bu yönde Fındık Taban Fiyatı 25 TL olarak güncellenmeli, Mayıs ayı sonuna dek TMO nun fındık almaya devam edeceği açıklanmalıdır. Yanısıra Tarım Kredi Kooperatifleri, Fiskobirlik de gücü nisbetinde Fındık almayı sürdürerek Tekel olma maksadındaki İhracatçının tekelini kırmalı, Fındık fiyatını speküle ve manüple etmesinin önüne geçmeli, bu sayede üreticinin panik içerisinde fındığını satmak eylemine sokulmasına engel olunmalıdır.
Kalın sağlıcakla.
23.10.2020
Dr.Selçuk YÜCESAN