SAĞLIK ÇALIŞANI MI ROBOT MU!?
Türkiye’de ilk vakanın teşhis edildiği Mart ayından bu yana Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Çalışanları özverili bir COVİD 19 PANDEMİ MÜCADELESİ içerisinde. Özverili diyorum çünkü Sağlık Hizmeti doğası gereği 24 saat kesintisiz yürüyen bir hizmet elbette ama Pandemi döneminde bu 24 saat kesintisiz hizmet, ailelerine hastalık bulaşıtırırım endişesi ile Sağlık Çalışanşarının haftalarca evlerine gidememesi, otellerde yurtlarda konaklayarak ailelerinden izole bir nöbet ve istirahat düzenine girmelerine sebebiyet verecek şekilde tezahür ederek ek özveri, ek tahammül, ek gayret gerektirecek şekilde seyretti, seyrediyor. Nisan, Mayıs, Haziran aylarında tüm izinlerin iptal edildiği, emeklilik işlemlerinin durdurulduğu, istifa dahi edemedikleri süreç yaşadılar. Yetmedi, yüzlercesi Covid 19 ile tanıştılar, hasta oldular, hatta öldüler. Ne iş kazası işlemine tabi tutuldular ne de görev şehidi sayıldılar. Bazılarının ismi Sağlık Kuruluşları’na verildi, balkonlardan alkışlandı, tavan Ek Ödeme diyerek adeta susu payı verircesine sözde ödüllendirildi o kadar…
Bu günlerde vaka sayısının yeniden artış gösterdiği şu günlerde Sağlık Bakanlığı yeniden izinleri iptal etmiş, emeklilik işlemlerini ertelemiş, istifa etmeyi de yasaklamış vaziyette. Yoğun iş yükü ile karşı karşıya olan Sağlık Çalışanları adeta Robot misali daha da yoğun iş yüküne hazırlanıyor, hazırlanmak isteniyor anlaşılan. Sağlık çalışanlarının da insan olduğu, insan üstü özelliklere sahip olmadıkları, bir dayanma gücü ve haddi olduğu unutulmamalı. Robot gibi bakımı, yakıtı, yağı, suyu koyulup çalıştırılmaya devam edilecek makinalar olmadıkları hatırda tutulmalı. İnsanlıktan çıkarılmamalı vesselam.
Bu kadar yoğun iş yükü var ise olacak ise, Sağlık Çalışanı açığomızı kapatmak için ne kadar gayret ettik, ediyoruz sorusu önümüzde. Devletimizin imkanları ölçüsünde ediyoruz cevabı çok mu makul!? Devletimiz, Ülkemiz çok büyük, insan kaynağımız çok geniş ise bu ihtiyaçlar zamanında neden karşılanmaz!? Kadrolar neden boş kalır!? Bu soruların cevabı akıl mantık süzgecinde sağduyu ile, tatminkar şekilde cevaplanmalıdır.
Sağlık çalışanları yorgunluk, çökkünlük, tükenmişlik ile karşı karşıyadır. Buna rağmen vicdanları ile başbaşa gayretlerini sürdürmeye çalışıyorlar, çalışmaya da devam edecekler. Öyle maddi büyük beklentileri filan da yok. Ek Ödeme adil olsun, iş yükü kaldırılabilir şekilde olsun, yeterince personel olsun, personeller hakkaniyet içerisinde torpilsiz, kayırılmadan eşit koşullarda çalıştırılsın, izinleri istirahatlerine, dokunulmasın, söz verilen fakat yılan hikayesine dönen 3600 Ek gösterge verilsin… Ha bir de artık şiddete maruz kalmasınlar. Çok şey mi istiyorlar!?
Bunlara ek olarak Pandemi Dönemi’nde Covid 19 enfekte olup işe dönebilen şanslılar iş kazası işlemi ile tazminat alabilsinler, vefat edenlerimiz ise görev şehidi sayılsın ki en azından geride kalanları bir nebze olsun bazı güvencelerden mahrum kalmasınlar.
Emin olun istekleri “çok şey” değil. Bu büyük Devlet ve vicdanlı, vefalı Millet için bu istekleri karşılamak ise hiç zor değil. Ne dersiniz?
Kalın sağlıcakla.
28.10.2020
Dr. Selçuk YÜCESAN