Dolar 19,0510
Euro 20,5023
Altın 1.211,97
BİST 5.031,98
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 15°C
Çok Bulutlu
İstanbul
15°C
Çok Bulutlu
Paz 20°C
Pts 10°C
Sal 9°C
Çar 11°C

TUZ: AZI KARAR ÇOĞU ZARAR

8 Ocak 2021 10:51
270

Hem tükettiğimiz gıdaları saklamak hem de tatlandırmak için yüzyıllardır tuz kullanırız. Gıdalarda kullandığımız sofra tuzu sodyum ve klorür içermektedir. Günlük olarak 1 silme tatlı kaşığı tuz tüketilmesi önerilmektedir. Ancak ülkemizde tuz tüketimi bu miktarın oldukça üzerindedir, çünkü sodyum sadece tuz içinde değil, birçok yiyeceğin doğal yapısında bulunan bir mineraldir. Günlük tuz alımınız arttıkça, sağlığınız tehlikeye girer.  Tuzlu yiyecekler yediğinizde damarlarınızdaki kan miktarı artar ve bu durum kan basıncınızın artmasına neden olur. Kan basıncı arttığında hipertansiyon, kalp hastalıkları ve kalp krizi riski artar.Bu riski azaltmak için yapabilecekleriniz;

  • Besin sanayisinde kullanılan ve genellikle ambalajlı besinlerin besin etiketinde yer alan mono sodyum glutamat gibi tüm sodyumlu bileşiklerin tüketimine dikkat edilmelidir. Çünkü bunlar besinin tuz/sodyum içeriğini artırmaktadır.
  • Yemek hazırlama, pişirme ve tüketim sırasında ilave edilen tuz miktarı azaltılmalıdır.
  • Sofrada yemeklere tuz ilavesi yapılmamalı ve sofradan tuzluk kaldırılmalıdır.
  • Hazır soslar (soya sosu, ketçap sos, barbekü sos, tartar sos, salsa sos, hardal, makarna sosu gibi), atıştırmalık ürünler (cips, tahıl bazlı bar, meyve bazlı bar, patlamış mısır gibi), tuzlanmış kuru yemişler (fındık, fıstık, ceviz, badem, leblebi, kavurga, kabak ve ayçiçeği çekirdeği, her türlü çekirdek içi vb.), turşu ve salamura (siyah ve yeşil zeytin, sebze turşuları), balık konserveleri,  tuzlanmış, tütsülenmiş ve/veya salamura edilmiş et ve balık ürünleri ile aromalı/aromasız, doğal/doğal olmayan mineralli içecekler yüksek miktarda tuz içermeleri nedeniyle az tüketilmelidir.
  • Salamura ürünlerin tuz içeriğinin azaltılması için suda yıkama ve bekletme gibi işlemler uygulanabilir.
  • Satın alınan işlenmiş ürünlerin etiket bilgisi mutlaka okunmalı, tuzsuz yada tuzu azaltılmış ürünler tercih edilmelidir.En çok tüketilen gıda maddelerinden olan ekmeğin 100 gramında 1,52 gram tuz olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.
  • Ev dışı beslenmede yemeklerin ve besinlerin içindeki tuz miktarı öğrenilerek mümkünse az tuzlu veya tuzsuz hazırlanması istenmelidir.
  • Tuz yerine doğal lezzet arttırıcılar soğan, sarımsak, dereotu, baharatlar, limon, sirke, biber vb.kullanılmalıdır.
  • Tuzun en sağlıklı hali kaya tuzu denilen, ince öğütülmemiş halidir ama tabi ki kaya tuzunun da en doğalını bulmak önemlidir.Kaya tuzunu iri taneli satın alarak, tuz öğütme aparatlarında kullanmadan hemen önce öğütebilirsiniz. Miktar konusunda yine çok aşırıya kaçmamakta fayda var. Kaya tuzu en sağlıklı tuz alternatiflerinden olsa da aşırı tüketilmesini önermiyoruz.
  • Tuz tüketiminin azaltılması konusunda bir süre ısrarlı davranıldığında, kişinin tuzu azaltılmış beslenme biçimine alışabileceği unutulmamalıdır.

Uzm.Dyt. Tevhide Çelenk

http://habervizyon.com/wp-content/uploads/2022/11/emin-omu-balik-ekmek-reklam-scaled.jpg
YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.